Istanbulum seni çok özledim, kokunu özledim, gecelerini özledim...
Uzaklastim, ayrildim senden Istanbulum, zalim felek ayirdi ikimizi...
Ciktim en yüksek tepelerine, büyük bir hevesle, büyük bir heycan ile çikiyorum o azgin,
tasli yollarini, tehlikeleri aldirmiyorum, senin için hersey'i göze almisim bir kere
ucunda ölüm de olsa, raziyim, yeter ki kavusayim sana !
Ve nihayetinde iki sevgili, hasretle yanmis kül olmus iki sevgili bulusuyor...
Saçlarim dalgalaniyor rüzgarla, buz gibi rüzgarini
çekiyorum cigerlerimin en derinlerine kadar, bana yillarca yetecek oksijeni çekiyorum
içime, içime çektigim senin kokun Istanbulum, ellerimi kaldiriyorum göge dogru gözlerimi
kapiyorum, beni uyutuyorsun Istanbulum... Hiç olmadigin kadar zarifsin, incesin,
güvenilirsin Istanbulum...
Yillarca çektim hasretini, özlemini gideriyorum
Hasret, özlem o kadar büyük ki bitmek bilmiyor sarilmalarimiz...
Yakalamisim seni bunca yil sonra, birakirmiyim ? Yillarca bu an için, kavusacagimiz bugün
için sustum, gömdüm acilarimi içime...
Saril bana Istanbulum, birakma beni, birakma, dayanamaz bu yürek...
Yüregime o kadar çok dikis attim ki artik tutmaz dikisler, dayanmaz bu yürek...
Neden sarilmiyorsun, azginlasti rüzgarin, neden n'oldu ?
Birakma, birakma beni, gitme Istanbulum, gitme gidisin sonum olur...
Gitme Sevgili, gitme n'olursun,
Ah gögsüm, ah sol yanim, ayaklarim soguyor, nefesim kesiliyor, öldürdün beni Istanbulum
Basta da dedim ucunda ölüm olsa raziyim, öldürdün ölüyorum Istanbulum
Elvedaaa...
...