Asi dizisinin Kerim'i Cemal Hünal, dün vizyona giren Çağan Irmak'ın son
filmi Issız Adam'da Alper rolüyle karşımıza çıktı. Hünal, ilk kez bir
filmde başrol oynuyor.
Daha önce kendisini Ulak'ta, İbrahim
olarak izlemiştik. İki sezondur yayınlanan sevilen dizi Asi'deki
rolüyle de son dönemin öne çıkan oyuncularından oldu. Ününe ün kattı.
Ancak o sadece setten sete koşturan bir dizi oyuncusu değil. Film
çekiyor, yemek yapıyor, at biniyor ve tabir yerindeyse kılıç
kuşanıyor... On parmağında on marifet var desek yeridir. Issız Adam'ın
basın bülteninde Alper karakteriyle ilgili şöyle bir tanım var: "30'lu
yaşlarda, kendi restoranının sahibi iyi bir aşçıdır." Bu tanım aslında
Hünal'ın gerçek yaşamını da tarif ediyor. 1976 doğumlu oyuncu
şimdilerde 30'lu yaşlarını sürüyor ve Nişantaşı'ndaki Zazie Cafe'nin
ortaklarından... Yemek yapmayı, mutfakta zaman geçirmeyi çok seviyor.
Şu sıralar dizi çekiminin yoğunluğu nedeniyle pek mutfağa giremese de
iyi bir gurme olduğunu düşünüyor. Hünal, "Aşçılığa ve mutfağa her zaman
merakım vardı, anneme her zaman yardım ederdim. Farklı yemekleri
denemeyi severim." diyor. Yemek pişirmeye olan merakı öğrenciyken ona
ekmek parası bile kazandırmış. Yurtdışında okurken restoranlarda
çalışıp, dünya mutfaklarıyla ilgili bilgisini artırmış. Hünal, Los
Angelas Ucla Extencion'da, Santamonica College'da ve London Film
School'da eğitim almış ve bu dönemde Meksika, İtalyan, Çin mutfağıyla
yakından ilgilenmiş.
Hünal'ın bir özelliği de at binmeyi çok
sevmesi. Bütün hayatını atlara adamış genç oyuncu. Hatta dizi
çekimlerine arabayla değil, atıyla gidip geliyor. Çekimlerin devam
ettiği Hatay'da kendisine küçük bir yaşam kurmuş. Amanos Dağları'nın
eteklerinde tuttuğu evde yaşıyor. Köpeğini ve iki atını köydeki
çiftliğine taşımış. "Sabah kalkıyorum, ahırı temizliyorum, atları
çalıştırıyorum, işe gidiyorum, akşam dönüyorum. Çalışmadığım günlerde
köyden aşağı inmiyorum. Ses kirliliği yok, Hatay'ın çok güzel bir yaban
hayatı var." diyor. Hünal'ın at merakı bu kadarla sınırlı değil. Aynı
zamanda iyi bir yarışçı kendisi. Türkiye Binicilik Federasyonu
tarafından üç yıldır düzenlenen "at üzerinde dayanıklılık" yarışlarına
katılıyor, derecesi bile var. Hünal, "6 yıl önce bir at aldım. At nasıl
beslenir, tımar yapılır, nasıl bakılır bunları öğrendim. Bir başlangıç
olmuştu benim için. Geçen yıl ilk defa Binicilik Federasyonu'nun
düzenlediği atla dayanıklılık yarışlarına katıldım. 20 kilometre arazi
üzerine yarışıyorsunuz. Birincilik aldım. Bu ay 60 kilometre yarışı
var. Eğer çekim programımı ayarlayabilirsem ona katılacağım.
Uluslararası federasyona bağlı olarak yapılıyor bu yarışlar.
Uluslararası dereceler de almak istiyorum." diyor. At üzerinde
dayanıklılık, binicilik anlamında Türkiye'de yeni bir dal. Yarışmada,
tamamen atın sağlığı üzerine odaklanılıyor. Dereceye girebilmek için,
belli bir mesafeyi ata en az zarar vererek gitmeyi başarmak gerekiyor.
Yarış sırasında belli aralıklarla atın nabzı ölçülüyor, nabız çok
yükselirse binici ceza alıyor.
Hünal'ın pek bilinmeyen bir
özelliği de kılıç kullanması. Yurtdışında tiyatro eğitimi alırken, aynı
zamanda beş yıl Japon dövüş sanatı Daito (kılıçla ilgili) öğrenmiş.
Ancak bu bilgisini kamera önünde kullanmak için bazı planları var.
Şöyle ki; yurtdışında oyunculara kamera önünde kılıç, ok, yay kullanımı
anlamında danışmanlık yapan birçok kişi ve kurum var. Hünal, bir
arkadaşıyla birlikte böyle bir kurs açmak, arzu eden oyunculara da
danışmanlık hizmeti vermek istiyor. Yoğunluğu nedeniyle şimdilik bu
planını askıya almış, daha sonra hayata geçirecek. Hünal, "Eski
filmlerin kılıçla ilgili sahnelerine bakılırsa çok kısa sürdüğü
görülür. Ama son yıllarda çok estetik ve uzun sahnelere rastlıyoruz.
Kılıçla ilgili bir sahne çekilecekse bununla ilgili üç şeye dikkat
edilmesi gerekiyor. Güvenlikli olmalı, kareografı estetik olmalı ve
gerçekçi olmalı. Yurtdışında bu işin piyasası gelişmiş durumda." diyor.
Zaman Gazetesi
Anasayfa 
cemal hunal fan 
Arama 
Latest images 
Kayıt Ol 
Giriş yap 
İletişim 
Paz 1 Kas. 2009 - 2:02